|
||
Gesam Uluslararası İran Sergi Ve Diğer Etkinliklerimiz Dolayısı İle Bizleri Arayan Türkiye Cumhuriyeti Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım Ve Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanımız, Sayın Mevlut Çavuşoğlu 'na Gesam Ve Sanatçılarımız Adına Teşekkür Ediyorum. Prof. Dr Osman Altıntaş Gesam - Türkiye Güzel Sanat Eseri Sahipleri Meslek Birliği Yönetim Kurulu Başkanı DAVETİYE Türkiye Büyük Millet Meclisi TBMM Türkiye İran Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanlığı, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı Türkiye Cumhuriyeti Kültür Ve Turizm Bakanlığı Gesam Türkiye Güzel Sanat Eseri Sahipleri Meslek Birliği İran İslam Cumhuriyeti İran İslam Cumhuriyeti Büyükelçiliği Kültür Müsteşarlığı İran İslam Cumhuriyeti Tebriz Üniversitesi Tebriz Üniversitesi İslami Sanatlar Fakültesi TBMM Türkiye – İran Parlamentolar Arası Dostluk Gurubu – Gesam " ULUSLARARASI İRAN-GESAM TÜRK SANATÇILARI Sergisi'nin Açılışını Onurlandırmanızı Dileriz 24 – 27 Mayıs 2017 İran Tebriz Tebriz Üniversitesi İslami Sanatlar Fakültesi Sergi Salonu Prof. Dr Osman Altıntaş Gesam - Türkiye Güzel Sanat Eseri Sahipleri Meslek Birliği Yönetim Kurulu Başkanı GESAM'ın 2017 yılı yurt dışı etkinliklerinden ilki olan "ULUSLARARASI GESAM/İRAN TÜRK SANATÇILARI SERGİSİ" ile "TÜRKİYE'DE GÜZEL SANATLAR VE TELİF HAKLARI" çalıştayı 24-27 Mayıs 2017 tarihleri arasında İran'ın Batı Azerbaycan Eyaleti Başşehri Tebriz'de gerçekleştirildi. Tebriz Üniversitesi İslami Sanatlar Fakültesi Konferans Salonundaki çalıştayda önce, Üniversite Rektör Vekili Sayın Mehdi Mohammad-Zadeh - Associate Professor 'bu tür etkinliklerin Türkiye ile dost ve kardeş İran arasındaki kültürel ilişkilere katkı sağlayacağı düşüncesindeyiz' şeklinde konuştu. ZADE, 2017 yılı içinde GESAM ve T.C. Tebriz Başkonsolosluğu'nun katkıları ile Türkiye'de bir üniversitede İRAN SANATÇILARI SERGİSİ açılmasını beklediklerini de ifade etti. Daha sonra GESAM Yönetim Kurulu Üyesi-Sergi Koordinatörü Sayın Nezih DEMİRTEPE söz aldı. Konuşmasında, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğü bünyesinde faaliyet gösteren GESAM'ın Türkiye'de telif hakları ve güzel sanatlar konusunda yaptığı çalışmaları dile getiren DEMİRTEPE "Telif hakları bütün dünyada sanatçıların alın terlerinin korunması bağlamında hayati değere haizdir" dedi. Daha sonra T.C. Tebriz Başkonsolosu Sayın Çağlar Fahri ÇAKIRALP dinleyicilere hitap ederek Türkiye'den GESAM üyelerinin Tebriz'e getirdikleri eserlerin İranlı dostlarımız tarafından ilgi ile izleneceğini kaydetti. Çalıştaya; Azerbaycan'ın Tebriz Başkonsolosu ve İran Dışişleri Bakanlığı Tebriz Temsilcisi ile üniversite öğretim üyeleri ve öğrencileri iştirak etti. Burada Yönetim Kurulu Üyesi Nezih DEMİRTEPE, GESAM Üyesi Sayın İsmail HAYKIR'ın bir eserini Rektör Vekiline, Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa KARAKAYA da T.C. Tebriz Başkonsolosuna GESAM Üyesi Sayın Nesrin SÖYLEMEZ'in bir eserini hediye ettiler. SERGİ ve ÇALIŞTAY etkinliğimiz dolayısıyla Ankara'dan telefonla İran/Tebriz'i arayan; Başbakan Sayın Binali YILDIRIM ve Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt ÇAVUŞOĞLU GESAM'ın İran etkinliği için başarı dilediler. Sergi açılışı Çağlar Fahri ÇAKIRALP tarafından yapıldı. Sergiye Katılanlar Eser Sahipleri, Ayşe Müge Şirin, A. Yaşar Serin, Ahmet Atan, Alaybey Karoğlu, Alex Raynham, Atilla Kırmacı, Ayla Kayıran, Ayşe Delier, Ayşe Eylül Sönmez, Bilge Muslu Mat, Can Akın, Canan Atıcı, Canan Özdemir, Çiğdem Güler, Demet Adalı, Derya Şahin, Dilek Kökten Tan, Emine Şebnem Selçuk, Ebru Kömürel, Bursalı, Emel Çamur, Emine Dilek Yalçın, Emine Kasap Karakoç, Emine Özdemir, Emine Küçük Teker, Erdal Bölükbaşı, F. Evren Daşdağ, Figen Rutkay, F. Hümeyra Keskin, F. Ruhsar Özer, F. Sevil Çaylak, Fahri Demir, Fazilet Ertvlu, Gonca Yayan, Gönül Seçinti, Gönül Soldan, Gülay Bilge, Güldane Akbulut, Gülderen Kaplan, Gülseren Aydın, Gülsüm Uzel, Günseli Sukas, Hami Onur Bingöl, Hatice Akbaş Demir, Hüsnü Kaçmaz, İlhami Nalbantoğlu, İlknur Koçak, İsmail Ceyhun Helvacı, İsmet Demir, L. Berrak Ertunçay, M,Emin Kayserili, M. Meral Yağcı Turan, Macide Öztürk, Mehmet Nuri Börüban, Mehmet Özkartal, Meltem Katırancı, Memnune Akyüz, Menduha Satır Kayserili, Meral Atsan, Meral Otan, Merve Yıldırım, Mine Gençtürk, Mustafa Ali Kasap, Mustafa Karakaya, Mükerrem Turhan, Naciye Mumcu, Nagihan Özdemir, Necmettin Karabulut, Necmettin Yağcı, Nesrin Aytaç, Nesrin Nuhoğlu, Nesrin Trak, Nezih Demirtepe, Nino Chichinadze, Nihan Semen Uzar, Nilgün Altan Nuray Kibar Lenz, Nurullah Erdoğan, Osman Altıntaş, Ömür Turgut Atay, Pervin Özen, S. Tuğyan Soylu, Saliha Yeşilköy, Sari Marianne Ekici, Selim Türkoğlu, Serap Ünal, Sevda Türkseven Sin, Sevgi Kayalıoğlu, Sevtap Çeyiz, Sezgi Talan Koç, Songül Sönmez, Süheyla Tümöz, Şirin Kılıç, Tamer Balıkçı, Tolga Akalın, Tevfik Gökdemir, Türkan Kalender, Veysel Binyıldız, Veysel Şayli, Y. Lale Gökdağ, Yadigar Odabaş, Yakup Göktaş, Yasemin Topçuoğlu, Yelena Gül, Y. Selahattin Beyribey, Yılmaz Özcan, Yüksel Göğebakan, Zeliha Seval Özpek, Zekiye Karamanoğlu, Zekiye Tellioğlu, Zeynep Aslı Göztepen, Zeynep Şennur Sarıbaş, SERGİ 4 gün süre ile açık kaldı. T.B.M.M. Türkiye/İran Parlamentolar Arası Dostluk Gurubu ile birlikte açılan SERGİ çerçevesinde İran'a giden GESAM Üyeleri, arasında İran da Mevlana Şiirleri ve şiirlerini Türkçe ve Farsca Seslendirerek 22 ülkede Semazen fotoğraflarını sergileyen Şair, Yazar ve Fotoğraf Sanatçısı Can Akın da bulunuyordu, Dr Eng Mohammad Ali Kaynejad Proffessor and President Mevlana ile ilgili olarak Tabriz İSLAMİC aRT University de kişisel sergi açması için davet etti. Açılışta Türkçe - İngilizce Şiir Kitaplarını iranlı hayranlarıyla imzaladığını ve ayrıca Tebrize geldiğine çok memnun olduğunu belirterek Teşekkür etti. Ayrıca T.C. Urumiye Başkonsolosluğunu ziyaret ederek Ticaret Ataşesi Sayın O. Feyyaz ÖZER'e GESAM'ın daha önceki sergi kataloglarını takdim ettiler. Konferansa katılan Yazar Can Akın ve Cemal Tuzcuoğulları, İlhami Nalbantoğlu yazdıkları Kitaplarından İran İslam Cumhuriyeti Tebriz Üniversitesi Tebriz Üniversitesi İslami Sanatlar Fakültesi arşivlerine koymaları için toplam 30 kitap hediye etmiştir. Sergi sonunda 2018 yılında Mevlana ile ilgili konferansa davet ettiler. Kendisine teşekkür ediyorum. Can Akın - Sanatçı Cemal Tuzcuoğulları kimdir. Spor araştırmacısı. 1 Şubat 1947, Çaycuma / Zonguldak doğumlu. İlkokulu Çaycuma'da, ortaokul ve liseyi Zonguldak'ta bitirdi. Millî Eğitim Müdürlüğünün bir yıllık İngilizce eğitim programını tamamladı. 1968 yılında Gemiciler Spor Kulübünü, 1976'da Büyük Türkiye gazetesini, 1991'de Zonguldak Atletizm İhtisas Spor Kulübünü kurdu. Yazıları çeşitli gazetelerde yer aldı. 1985 yılı Türk Basın Birliği Fıkra Yazarlığı Ödülünü aldı, 1988 yılında yılın gazetecisi seçildi. 1992'de spora bilimsel katkılarından dolayı kendisine "Spor Onur Diploması" verildi. Makaleleri Hür Dünya (Avustralya), Kaynak, Şafak (Yunanistan), Birlik (KKTC) gazete ve dergilerinde yayımlandı. İLESAM (bir süre yönetim kurulu) üyesidir. ESERLERİ: Atatürk ve Spor (E. Barbaros Tuzcuoğulları ve Ö. Tarkan Tuzcuoğulları ile, 2001), Yazardan Okuyucuya Nesiller Boyu Köprü.KAYNAK: İhsan Işık / Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2. bas., 2009). İlhami Nalbantoğlu Kimdir. Ahlat'ta doğdu. Ankara Gazi Üniversitesi Basın-Yayın Bölümünü bitirdi. 1969 yılında Başbakanlıkta memur olarak göreve başladı. Ahlat Kültür Vakfını kurdu. Uzun yıllar Kurucu Başkanlığını yaptı. 1990 yılında "Ahlat Kültür Haftası"nı başlattı. İlhami Nalbantoğlu, Başbakanlık Merkez Teşkilatında, Başbakanlık Uzmanlığı, Grup Başkanlığı, Daire Başkanlığı gibi çeşitli görevler yanında, Başbakanlık Türkiye Acil Durum Yönetimi Ulusal ve Uluslararası İnsani Yardımlar Koordinasyonu Daire Başkanlığı görevlerinde bulundu. 42 yıl hizmet ettikten sonra Başbakanlık Mevzuat Dairesi Başkanı olarak emekli oldu. İlhami Nalbantoğlu, Bitlis Eğitim ve Tanıtma Vakfı kurucu ve Yayın Kurulu Üyesi, Diyarbakır Tanıtma Kültür ve Yardımlaşma Vakfı Kültür Kurulu Üyesi, Ercişliler Derneği kurucu üyesi, Türkiye Yazarlar Birliği, Güzel Sanat Eseri Sahipleri Meslek Birliği GESAM, İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği İLESAM ile Sanat ve Kültür Derneği SANART'ın üyesidir. 1993 yılında kurduğu Ahlat Kültür Sanat ve Çevre Vakfı'nın Kurucu Başkanıdır. 22 yıldan beri bu Vakfın yayın organı olan "Ahlat Gazetesi"ni çıkarmaktadır. T.C. Urumiye Başkonsolosluğunu ziyaret ederek Ticaret Ataşesi Sayın O. Feyyaz ÖZER'e GESAM'ın daha önceki sergi kataloglarını takdim ettiler. TEŞEKKÜR... REHBERİMİZ - Nazlı Elbir Hanımefendi İranda bize gösterdiği yakınlık ve başarılı çalışmalarından dolayı kendisine teşekkür ediyoruz... İranla ilişkili olan arkadaşlarıma ve Dış işleri Bakanlığındaki arkadaşlarıma kendisinin mail ve telefonlarını verdim... Teşekkür ederim... Saygılarımla İLHAMİ NALBANTOĞLU İRAN SEFERİ Gönderi tarihi 30 Mayıs 2017 T.B.M.M TÜRKİYE-İRAN DOSTLUK GURUBU VE GÜZEL SANAT ESERİ SAHİPLERİ MESLEK BİRLİĞİ GESAM'IN TEBRİZ SERGİSİNE KATILDIK Türkiye Büyük Millet Meclisi, Türkiye-İran Parlamentolar Arası Dostluk Gurubu Başkanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı ve GESAM ile ortaklaşa düzenlenen "Uluslararası İran-Gesam Türk Sanatçıları Sergisi" 24-27 Mayıs 2017 tarihleri arasında, Tebriz Üniversitesi İslami Sanatlar Fakültesi Sergi Salonu'nda İranlı sanatseverlerle buluştu. Sergiye Türkiye'den 110 sanatçı eserleriyle katılım sağladı. GESAM üyesi 30 sanatçı serginin açılışında hazır bulundu. Ahlat Kültür Sanat ve Çevre Vakfı Başkanı Sayın İlhami Nalbantoğlu da Tebriz'deki sergiye katılanlar arasında yer aldı. 24 Mayıs 2017 günü Tebriz Üniversitesi İslami Sanatlar Fakültesi Konferans Salonu'nda sergi öncesi bir Çalıştay gerçekleşti. Tebriz Üniversitesi Rektör Yardımcısı'nın açılış konuşmasıyla başlayan Çalıştay'a Türkiye'nin Tebriz Konsolosu, Azerbaycan'ın Tebriz Konsolosu ve GESAM Genel Sekreteri birer konuşma ile katılım sağladılar. Sergi açılışı öncesi yapılan Çalıştay, Kur'anı Kerim ve İran Ulusal Marşı'nın okunması ile başladı. Ardından kürsüye gelen Tebriz Üniversitesi Rektör Yardımcısı yaptığı konuşmada Türk-İran ilişkilerinin geçmişi ve günümüzdeki durumuna değinerek, iki kadim dost ülkenin yüzyıllardır süren bu iyi komşuluk ilişkilerinin gelecekte de süreceğine olan inancını belirtti. Türk sanatçılarını İran'da görmekten Tebriz Üniversitesi olarak duydukları memnuniyeti dile getiren Rektör Yardımcısı, iki ülke sanatçıları arasında ilk kez görülen bu dayanışmanın geliştirilerek gelecek kuşaklara taşınması için her iki ülkeye de bazı görevlerin düştüğünü, Üniversite olarak üzerlerine düşen görevi yapmaya hazır olduklarını ifade etti.. En kısa zamanda İranlı sanatçıların da Ankara'da bir etkinliğe katılmaları konusunda bir davet beklediklerini dile getirdi. Bu konuşmanın ardından kürsüye gelen Türkiye'nin Tebriz Konsolosu, Türk-İran ilişkilerinin geçmişine değinerek, iki ülke arasındaki ilişkilerin gelecekte daha iyi noktalara taşınacağı hususunda Türkiye olarak gerekeni yapmaya hazır olduklarını belirtti. Tebriz Üniversitesi Rektör Yardımcısının talebi doğrultusunda Türkiye olarak en kısa bir sürede İranlı sanatçıların Ankara'da bir sergi açmaları hususunda gerekeni yapacaklarını dile getirdi. GESAM'ın iki ülke arasındaki kültürel ve sanatsal alandaki ilişkilerin geliştirilmesi adına yaptıkları bu girişimi olumlu karşıladıklarını belirterek teşekkür etti. Daha sonra kürsüye gelen Azerbaycan'ın Tebriz Konsolosu, Türk-İran-Azerbaycan ülkelerinin dost ve kardeş ülkeler olduklarını, bu ilişkilerin daha da ileri noktaları gelmesi konusunda Azerbaycan'ın da kendilerine düşen her türlü görevi yerine getireceklerini, bu tür kültürel ilişkilerin geliştirilmesine katkı sağlayacaklarını belirtti. Bu konuşmaların ardından kürsüye gelen GESAM Genel Sekreteri Nezih Demirtepe, Türk Sanatçılarına böyle bir fırsatı sağladıkları için Tebriz Üniversitesi Rektörlüğüne ve İran'ın Ankara Konsolosluğuna, Tebriz Üniversitesi İslami Sanatlar Fakültesi Dekanlığına teşekkür etti. Türk Heyeti adına kürsüye gelen Dr. Ahmet Cebeci, Türk-İran ilişkilerinin geçmişi ve geleceği üzerine bir değerlendirme yaparak; 1071 Yılında büyük Komutan Alparslan'ın Anadolu'nun kapılarını Türklere açmasıyla, Türk-İran toplumlarının Selçuklular Devleti'nin bir çatısı altında yer aldıklarını, daha sonraki gelişmeler doğrultusunda ayrılarak iki komşu devlet olduklarını, tarihin derinlikleri içinde zaman zaman çeşitli gerginlikler yaşanmasına karşın pek çok alanda ortak noktalarının bulunması nedeniyle dost ve komşu iki ülke olarak yaşadıklarını ifade etti. Konuşmaların tamamlanmasının ardından GESAM Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Sekreteri Nezih Demirtepe, temsil ettiği GESAM adına İran Konsolosluğuna,Tebriz Üniversitesi Rektörlüğüne, Türkiye'nin Tebriz Konsolosluğuna, Azerbaycan'ın İran Konsolosluğuna birer armağan takdim ederek, bu etkinlikten ötürü GESAM ve eserleri sergilenen sanatçılar adına Türk teşekkürlerini bildirdi. Çalıştay'ın sona ermesinin ardından serginin açılışına geçildi. Tebriz İslami Sanatlar Fakültesi'nin donanımlı sergi salonunda yüzden fazla Türk sanatçının eseri İranlı sanatseverlerle buluştu. Yoğun bir kalabalık, büyük bir ilgi vardı. Sanatsever İranlılar ilgi duydukları, dikkatleri çeken eserlerin başındaki sanatçılardan bilgi aldılar, fotoğraf çektirdiler, duygularını belirttiler, fikir ve düşüncelerini ifade ettiler. İki ülke sanatçıları arasında iletişim ve dayanışma fırsatı doğdu, Türk ve İranlı sanatçılar birbirlerinden iletişim bilgileri alış-verişinde bulundular. Aynı günün akşamı, Tebriz'in restorasyonu yapılmakta olan tarihi mekanlarından birinde Tebriz Üniversitesi Rektörlüğü'nün Türk sanatçılar onuruna verdiği bir yemek vardı. Rektör'ün de katıldığı bu yemeğe Türk sanatçılar, İranlı sanatçılar, İslami Sanatlar Fakültesi öğrencileri ve geniş bir sanatsever kitlesi katılım sağladı. Tebriz Üniversitesi Rektörü yapmış olduğu konuşmada, Türk-İran ilişkilerine değinerek GESAM tarafından atılan bu ilk adımın sanat alanında gelecekte daha büyük bir yapıya kavuşması dileğinde bulundu. Bunun için üniversite olarak üzerlerine düşen görevi yapacaklarını belirtti. Kendisi'nin sıklıkla Türkiye'ye çeşitli nedenlerle geldiğini, bir gelişinde de Konya'yı görmek, Mevlana'yı ziyaret etmek istediğini belirtti. Gecenin ilerleyen saatlerine kadar süren bu yemekte daha sıcak, daha içten, daha samimi bir ortam paylaşıldı. Ertesi gün sıra gezilmesi ve görülmesi gereken yerler için program yapılmıştı. Bunların başında Şairler Mezarlığı, Mavi Cami, Kapalıçarşı, Cuma Camii, El Gölü ve müzeler geliyordu. Türkçeyi izlediği Türk televizyonlarındaki dizilerinden öğrendiğini söyleyen Rehberimiz Nazlı Hanımın güzel Türkçesiyle bu ilginç ve önemli tarihi mekanları görmek ve bilgi edinmek için yollara düştük. İlk durağımız Mavi Cami oldu. Nazlı Hanım'ın anlattığına göre, Mavi Cami, adını süslemelerinde kullanılan çinilerden alıyormuş. Bu çinilerden dolayı bu camiye "İslamın Turkuvazı" da deniyormuş. 15. Yüzyılın ortalarında yapıldığı bu cami geçirdiği depremler yüzünden büyük hasar görmüş. Bu hasarlar büyük bir titizlikle aslına uygun olarak yeniden yapılmış. Bu caminin bir özelliği de "Allah" adının 1001 kez yazılmış olmasıymış. Türk sanatçılarının bayan temsilcileri rehberimiz Nazlı Hanım'ı bir an evvel Kapalıçarşı'ya götürmesi için sıkıştırıyorlardı. Yoğun program gereği Nazlı Hanım buraya birkaç saatlik bir zaman ayırabildi. Bu yüzden büyük bir telaşla Kapalıçarşı'ya girdik. Bir yandan da kaybolma endişesi taşıyorduk. Haksız da değildik, Dünyanın en büyük kapalı çarşısı burası. Tebriz'in İpek Yolu'nun kavşak noktasında bulunması, böyle bir gereksinim doğurmuş. İçinde 8 bin civarında dükkanın olduğu bu çarşıda her ürünün bölümü ayrı. Kuyumcular, halıcılar, gümüşçüler, baharatçılar, ayakkabıcılar ayrı bölümde. Tebriz Kapalıçarşısı, İran'ın UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'ne giren enden eserlerinden birisi. Kapalıçarşının tavan yüksekliği İstanbul'daki Kapalıçarşının tavanından yüksek, ancak koridorları daha dar. Burada gördüğümüz ve yağlıboya bir tablo zannettiğimiz esere dokununca ancak halı olduğunu anlayabildik. Dünyada sadece İran'da olduğu söylenen "Şairler Mezarlığı"na sıra gelmişti. Dünya'nın sayılı şairleri arasında yer bulan Şehriyar başta olmak üzere İranlı şairler, yazarlar, bilim insanları ve mutasavvıfların sayıları 500'ü bulan mezarlarını burada görmek mümkün. Şehriyar'ın 1988 yılında vefatı üzerine 18 Eylül tarihi her yıl kutlanan "Milli Şiir Günü" ilan edilmiş. Modern ve çağdaş bir mimari tarzda buraya "Şairler Anıtı" dikilmiş, anıtın içinde başta Şehriyar olmak üzere İran'ın tüm ünlü şairlerinin heykelleri, özgeçmişleri ve eserlerinden örnekler yerleştirilmiş. Anıtın çevre düzenlemesi henüz tamamlanmamış. Çok eski tarihlerde yapıldığı söylenen ve önünde küçük bir havuzu olan "Kaçar Sarayı" nın havuzu, Rıza Şah Pehlevi döneminde restore edilerek onarılmış, önündeki havuz binanın çevresini saracak şekilde büyütüldükten sonra adı da "El Gölü" olarak değiştirilmiş. El yani halk, önceden Şah'a ait olan göl, halkın hizmetine sunulmuş. Bir nevi sosyalleşme hareketi. Gölün ortasında kalan ve restoran olarak kullanılan Saray kıyıya bir yolla bağlanmış. Gölün içinde küçük kayıklarla gezinti yapılabiliyor. Hafif dalgalı, bu dalganın yapay mı doğal mı olduğu konusunda bir karar vermekte zorlandık. Çevresinde yeşillikler içinde parklar, bahçeler, oturma alanları, yürüyüş yolları var. Havanın çok sıcak olmamasına karşın tüm alanlar dolup taşıyordu. Türk Heyeti'nin kadın sanatçıları, Kapalıçarşı gezisinden istedikleri alışverişi zaman darlığı yüzünden yapamamışlardı. Bu yüzden Rehberimiz Nazlı Hanım'ı sıkıştırıyorlardı, bizi alış-veriş merkezlerine götür diye. Nazlı Hanım onları kırmıyor, her seferinde bir fırsat yaratıyordu. Türkiye'deki "Ihlara Vadisi"ni andıran bir vadinin içinde Dünya'da bir benzerinin olmadığı söylenen "Kaya Evleri" var. Bu evler, kaya içine oyulmuş yaklaşık on odadan oluşuyor. Modern araçlarla donatılmış. Dünya'nın her yerinden insanlar buraya konaklamaya geliyor. Gördüğü büyük ilgiden ötürü her zaman dolu. Rezervasyon yaptırmak için uzun süreler beklemek gerek. Bazı kısımlarının tuğla ile yapılmış olmasından ötürü UNESCO burayı Dünya Kültür Mirası listesine almayı uygun görmemiş. Tebriz'de Türkçe konuşuluyor, ne var ki kimileri Türkçe bildikleri halde konuşmaktan çekiniyor gibi bir izlenim edindik. Bunun diplomatik bir yaklaşım olduğu izlenimi edindik. Aynı durum kimi esnaf tarafından da uygulanıyordu. Başlangıçta Türkçe konuşmayıp, pazarlığın iyice kızıştığı sırada bülbül gibi Türkçe konuşan esnaf bizi şaşırtmadı. Tebriz'de ve Urumiye'deki Türk lokantalarının çokluğu dikkatimizi çekti. Hacıbaba'dan Urfa Sofrası'na kadar değişik isimlerdeki lokantalarda verilen nitelikli hizmet, kaliteli ürün koltuklarımızı kabarttı. GESAM, Türkiye'deki diğer meslek kuruluşlarından bir adım öne çıkarak Türk sanatını kapalı bir topluma tanıtmak adına bir kapı araladı. Bu adımın desteklenmesi, aralanan bu kapının ardına kadar açılabilmesi, daha ileri noktalara taşınması için ilgili kurum ve kuruluşlarımızın gerekli olan ekonomik desteği vermeleri gerekiyor. GESAM, sınırlı ekonomik olanakları ile bir zoru başarmıştır. Çoğunluğu yürekli Türk kadını olan sanatçıları ile birlikte Türkiye'ye göre koşulları daha sınırlı olan bir ülkeye giderek Türkiye Cumhuriyeti'nin modern ve çağdaş yüzünü gösterme başarısını sağlamıştır. GESAM'ın yöneticilerini, bu etkinliğe bizzat katılım sağlayan, eserlerini gönderen sanatçılarımızı, her aşamada emeği geçen ilgilileri kutluyoruz. Canan ÖZDEMİR Uzman Sosyolog "Gezelim Görelim" Hayırlı ramazanlar sevgili Dostlar! Bu yazımda Şems Tebriz'inin yurdu Tebriz ve civarından söz etmek istiyorum. İran'da ilk matbaa, Rüştiye, belediye ve kurumsal anlamda tiyatro Tebriz'de kurulmuştur. Tebrizli arkadaşım Masoumeh Daei, Tebriz'in her alanda İran'a öncülük ettiğini, bütün yeniliklerin önce Tebriz'e geldiğine sonra İran'ın başka şehirlerine yayıldığını söyledi.2014 yılında da gittiğim Tebriz'e uluslarasın İran-GESAM Türk sanatçıları çalışmayı ve karma sergisi vesilesiyle tekrar gitmek nasip oldu. İran gümrük kapısından geçmek otobüsün eksik evrakları nedeniyle biraz zaman aldı. Sınırda bir Türk lokantasında Adana kebap yiyip biraz dinlendikten sonra Maku'ya doğru yola çıktık. Gardaş Azerbaycan Türkeri'nin yaşadığı bu şehir iki dağ ve iki ova arasında. Akşam geç saatlerde şehri panoramik olarak gezebildik. Tarihi dokuyu kaybetmemiş şehir temiz ve düzenli bir izlenim verdi. Otelimize gelip dinlendik. Sabah saatlerinde Tebriz Üniversitesi İslami Sanatlar Fakültesi'ndeki sergi ve çalışmaya katılmak üzere yola çıktık. Tebriz Üniversitesi hakkında etraflı bilgiyi daha sonra sunmaya çalışacağım. Çalıştayda İran -Tebriz başkonsolosumuz Çağlar Fahri Çakıralp, Tebriz Üniversitesi rektör yardımcısı Mehdi Bey, GESAM koordinatörümüz Nezih Demirtepe ve Türk heyeti adına Dr. Ahmet Cebeci Hoca da birer konuşma yaptılar. Konuşmada her iki taraf da bu etkinlikten dolayı memnuniyetini belirtti. İran tarafı Türkiye'ye iade-i ziyarette bulunmak istediklerini belirtince, Türk tarafı da memnuniyetle kabul edeceğini belirtti. Sanatçılar arası kültürel alışverişin; Dostluğu pekiştireceği ve geliştireceği çalıştayın ana fikri oldu. Çalıştaydan sonra sergi açılışı da muhteşem oldu. Bu çalıştayın ve serginin düzenlenmesinde yardımlarını esirgemeyen Tebriz başkonsolosumuz Çağlar Fahri Çakıralp'e Tebriz Üniversitesi rektörü ve rektör yardımcısı Mehdi Bey'e GESAM koordinatörümüz Nezih Demirtepe 'ye sevgili dostum Masoumeh Daei teşekkürlerimi sunarım. Serginin açılışından sonra Delesten Restaurant'a boyun -sırt kebabı ve üzerine tereyağı sonradan dökülecek olan pilav yemeye gittik. Pirinçten semaver, bakır kapların süslediği restauranttın yan tarafında da fast food yiyeceklerin satıldığı bölüm var. Yemekten sonra Azerbeycan Müzesi'ne gittik. Urartulara ait M.Ö. 486-465 yıllarına ait taş tabletler oldukça ilgimi çekti. Mühürler, ana tanrıça, Bismillah ve Allah yazıları, sikkeler, çömlekler, süs ve mutfak eşyaları, kalp şeklinde duran ilk çağlara ait aşıkların iskeletleri, Safeviler dönemine ait kaseler, harika porselenler ve en değerlisi benim için Erdebil'de bulunan Türklüğün hakimiyet sembolü gümüş kaplama çift başlı kartal figürü tabak görülmesi gerekenlerden. Aşıkların iskeletini sanırım Demirçağ Müzesi'nden buraya getirmişler. 2014 yılında Demirçağ Müzesi'nde mezarın içinde fotoğraflamıştım. Azerbaycan Müzesi'nin bahçesinde de sandukalar hayvan heykelleri, taştan figürler, sandukalar, koç, yazıtlar ve bahçede dinlenen bir hanım objektifime takılanlardan. Azerbaycan Müzesi'nin yanına park yapmışlar. Parkın içine tarihi dokuya uygun hücreler yapmışlar. Güller, ağaçlar arasında 12.yy.da yaşamış ünlü şair Afzaladdin Bedel Khagani'nin heykelini dikmişler. Mescid-i Kebud şimdiki durağımız, rehberimiz Nazlı Hanım'ın belirttiğine göre Allah adı mavi çinilerle 1001 kez yazılmış. Goy Mescidin içinde mezarlar mevcut. Çinilerdeki tahribat zamanla artmış gibi geldi bana. Restorasyona başlanmış mescitte. Turkuaz süslemelerinden dolayı İslam'ın Turkuazı da deniyormuş. Goy Mescid'den sonra Belediye Halı Müzesi'ne gittik. Bahçesinde eski çağlardan kalma bir araba dikkat çekiyor. Rengarenk güllerin arasında insana huzur verici bir ortam var. Bankta genç bir kız dinleniyor. Şehrin ileri gelenlerinin heykelleri hemen girişte. Tebriz Üniversitesi rektör yardımcısı Mehdi Bey'in bize bahsettiği halen Tebriz Üniversitesi'nin bahçesinde sergilenen eski çağlara ait sandığın içinden çıkan fenerler burada sergileniyor. Üniversitenin bahçesinde bulunan sandığın içine kırmızı güller dikmişler. Eski dönemlere ait fotoğraf makineleri, dürbünler, lüksler, fotoğraflar, 1901 yılına ait iki atla çekilen arabadaki insanları tasvir eden heykel, üst katında mutfak eşyaları,1947 yılından kalma çan ve nihayet paha biçilemez değerdeki halılar... Ruhani liderlerin fotoğraflarının işlendiği halıların yanı sıra, şehrin ileri gelenlerinin fotoğrafları ve şehrin tarihi yerlerinin dokunduğu halının köşelerinde de şairlerden Şehriyar'ın ve diğer sanatçıların fotoğrafları işlenmiş. Kadın belediye başkanı da gözden kaçmıyor. Diğer dokumaların motifleri Anadolu'da dokunan halıları anımsatıyor. Yorulduğumuz için çay içmeye Nobat Hamamı'na gittik. Hamamı çayevi ve restaurant yapmışlar. Çay yanında verdikleri safranlı nöbet şekeri çok güzeldi...... Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Tarih Bölümü'nden emekli eğitim görevlisi, Dr. Ahmet CEBECİ'ye İran'a kadar gelerek beni yanlız bırakmadı. Kendisine teşekkür ediyorum, Can Akın - Sanatçı |
Translate
Can Akın ULUSLARARASI İRAN - GESAM TÜRK SANATÇILARI Sergisi'
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Yazar, Şair, Fotoğraf Sanatçısı - Can AKIN - Kitapları
Yazar, Şair, Fotoğraf Sanatçısı - Can AKIN - Kitapları Eğitimci, Yazar, Şair, Ressam Nilüfer Dursun ile Türkçe - İngilizce olarak çıka...
-
Yazar, Şair, Fotoğraf Sanatçısı - Can AKIN - Kitapları Eğitimci, Yazar, Şair, Ressam Nilüfer Dursun ile Türkçe - İngilizce olarak çıka...
-
ŞAİR, YAZAR, CAN AKIN'IN FOTOĞRAF SERGİLERİ 9 - Fotoğraf Sanatçısı Şair Can Akın Lübnan - Beyrut Karma Sergisi Gesam Uluslararası ...